AKTUALİTE

HER TELDEN NİTELİKLİ PAYLAŞIMLAR

Posts Tagged ‘Devlet’

TÜRK OLMAK !!!

Posted by aktualite Mayıs 7, 2011

Türkiye’nin ABD Seattle Fahri Konsolosu olan J. F. Gökçen’in

“Türk olmak nasıl bir duygudur?” konulu yazısı…

Türk Olmak…
Aslında çok şeydir, Türk olmak…
Türk olmak, Osmanlı’nın borcunu ödemektir. Hovarda babanın borçla yaşayan
evladı gibi.

Kosova’da ve Bosna’da, Batı Trakya’da ve Makedonya’da bilmem kaç asır
geçmişte kalan meselelerin hesabını vermektir.

Türk olmak;
– Kıbrıs’ta,
– Hocalı’da,
– Anadolu’da ve Balkanlar’da soykırıma uğrayıp karşılığında
yapmadığın soykırımla suçlanmaktır.

Türk olmak;
– Faşist olmaktır; vatanına, milletine, ordusuna ve tarihine sahip çıktığında…
– Demokrat ve çağdaş olmaktır; vatanına, milletine, ordusuna ve  tarihine sövdüğünde…

-Türk olmak lisanının Avrupa’da yasaklanmasıdır  ve yine Türk olmak, kendini ve derdini anlatamamaktır.

Avrupa’da hor görülmek Türk olmaktır,

– Ataların bir çok asır önce Viyana’yı kuşattığı için hoş görülmemektir
– Tabii ki sadece kuşatıp; Napolyon gibi bütün Viyana’yı yakmadığın   için…

Türk olmak;

– Selanik’te Pontus Anıtı’nın,
– Viyana’da çiğnenen yeniçeri minberinin ve
– Malta’da papazın üzerine bastığı Türk bayrağı heykelinin önünden geçmektir.

Türk olmak zordur, çetindir ve eziyetlidir.

– Üç kıtadan dönüp, bir yarımadada misafir muamelesi görmektir.
– Sayısız imparatorluk kurmak, aynı zamanda sayısız imparatorluk yıkmak da Türk olmaktır.

Türk olmak;
– Arabaya koşulan ilk atın vatanında,
– İlk yazılı antlaşmanın imzalandığı yurtta,
– Yazının bulunduğu,
– Paranın icat edildiği
– Her metrekaresinden bereket fışkıran bu yurtta,
– kalkınmak için yabancı sermaye beklemektir.
Türk olmak;

– Truva’dan bu yana,
– Sümer’den bu yana serpilerek gelse de,
– Tarihten eski bu topraklarda, bütün zamandan damıtılarak gelen
yüksek değerlerine rağmen, bir haftalık hafıza ile yaşamaktır.

– Doğu Roma’yı da, Batı Roma’yı da yıkıp,
– Yeni Roma olan AB’ye girmeye çalışmaktır, Türk olmak.

Türk olmak;
– Mostar’da köprüdür,
– Kerkük’te kaledir,
– İstanbul’da Kızkulesi’dir,
– Anadolu’da buğdaydır,
– Çukurova’da pamuktur,
– Ege’de tütün,
– Karadeniz’de fındık,
– Trakya’da ayçiçeğidir.

Türk olmak;
– Çanakkale’de ölmektir,
– Çanakkale’de ölmeden önce düşmana su vermektir, onun yaralısını sırtında kendi hastanesine taşımaktır,
– Düşmanın ardından rahmet okumak,
– Kanlısından helallik almaktır.
– Kar yağdığında kayak yapmayı değil, evsizleri düşünmektir.
– Balkon köşesine kuşlar için, kışın ekmek kırıntısı, yazın su koymaktır,
– Yağmura rahmet, kara bereket diye bakmaktır.

Türk olmak;
– Harap bir ülkede,
– Zengin ülkelerin müstemlekesini reddedip,
– Tahtadan kılıç ve ipten üzengi ile, Paylaşacak ve sahiplenecek tek varlığı fakirlik olmasına rağmen, Yedi düvele meydan okumaktır.

Türk olmak;
– Askere davul-zurna ile uğurlanmaktır, belki de dönmeyeceğini bilerek…

Türk olmak;
– Annenin, şehit oğlunun ardından; “Bir oğlum daha olsun, onu da vatan için göndereceğim.” demesidir.
– Babanın gözyaşlarını tutarak, tabutuna son kez dokunurken “Vatan sağ olsun!” demesidir.

Türk olmak;
– “Türk çayında radyasyon olmaz!” yalanları ile,
– “Gusül abdesti alana AIDS bulaşmaz!” dolanları ile yaşamaktır.

Her hükümetin
– Enkaz devraldığı, ama asla ardında enkaz bırakmadığı ülkede olmaktır.

Türk olmak;
– Ecdadın yaşadığı kıtlıktan dolayı, çayın yanında gelen şekerden  fazla olanı garsona geri vermektir,
– Aynı nedenle Türk olmak, yemeği ziyan etmekten korkmaktır,
– Göz hakkına, diş kirasına saygıdır…

Türk olmak;
– Evindeki bir kap aşın yarısını Tanrı misafirine vermektir,
– Kendi yerde, misafiri döşekte yatırmaktır, Türk olmak…

Türk olmak;
– Milli maçta ağlamaktır,
– Ayhan Işık’a, Belgin Doruk’a âşık olmaktır…

Türk olmak;
– Aşkını ölesiye sevmektir,
– Aşkı için ölmektir, öldürmektir…
– Sevdiceğinin elini bir kez tutamadan, toprağa girmektir.
– En güzel aşk şiirlerini yüreğinde hissetmektir.
– Eşkıyaya türkü yakmaktır, Türk olmak.
Milletine sövdürmemektir, Türk olmak.

Türk olmak;
– Yunus’u bilmektir,
– Âşık Veysel’i sevmektir.
– Mevlana’yı, Hacı Bektaş-i Veli’yi ve Hoca Yesevî’yi, tek bir satırını okumasa da, yüreğinde taşımaktır.

Türk olmak;
– Saz çaldığında,
– Ney üflendiğinde,
– Kös dövüldüğünde ve kaval çaldığında,
– Yüreğinin derinlerinde bir sızı sezmektir.
– Bir de Yemen Türküsü’nde…
– Hayatın sana verdiklerine “Nasip”,
– Vermediklerine “Kısmet” demektir.
– Her işin “Hayırlısına” inanmaktır ve
– Ağlamamak için çok gülmekten çekinmektir.

Türk olmak;
– Asya’da batılı, Avrupa’da doğulu diye tepki görmektir.
– Irk sözünü bilmeden yaşamak, yaradılanı Yaradan’dan ötürü sevmektir…
– Magazin programları ile dizilerin arasına sıkışsa da, silkinip üzerindeki ölü toprağını atabilmektir.

Türk olmak;
– Mahalle maçı için ayni saatte, on kişi buluşamazken, milyon kişinin bir araya gelmesidir.
– Tavla oynarken bile kavga ederken, milyon kişinin kavga etmeden gösteri yapabilmesidir.

Türk olmak;
– Buhran zamanında Arjantin’de de mağazalar yağmalanırken,
– Daha ağır buhranda sıraya girerek, sorumlusuna en ağır cezayı tek bir cam kırmadan sandıkta kesmektir.

Türk olmak;
– En zayıf gününde bile dünyaya meydan okumak,
– En dertli gününde bile her ufunetin bir şafakta biteceğini bilerek Tevekkül göstermektir.

Zor iştir Türk olmak…

Türk olmak;
– Anadolu’da her düşen yağmur damlasına hamd etmek,
– Her çıkan başak için şükretmektir.

Türk olmak,
Medeniyetler mezarlığı Anadolu’da dik durabilmektir……………………………

   J. F. Gökçen

VATANINA, MİLLETİNE VE KAHRAMAN ORDUSUNA GÖNÜLDEN BAĞLI HERKESE SELAM VE SAYGILARIMLA…
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE! İNADINA, SONSUZA DEK!!!

Posted in Güncel, Siyaset, Tarih | Etiketler: , , , , , | Leave a Comment »

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun !!!!!!!!

Posted by aktualite Nisan 23, 2011

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun.
Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Gazi ATATÜRK
23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılışında Egemenliğin Meclisin değil,
kayıtsız şartsız Ulusun olduğunu vurgulayarak
çok önemli bir tespit yapmıştır.
Ve bugünü çok sevdiği çocuklara armağan etmiştir.
Bugün aynı zamanda TBMM’nin 90.kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz.

Bügün bakıyorum gazetelere,internet sitelerine Ulusal Egemenlik boyutunu görmezden gelip salt Çocuk Bayramı olarak ön plana çıkarılıyor.
Bu çok yadırgatıcı bir durum.

Bari biz vurgulayalım ;

“EGEMENLİK ULUSUNDUR!”
Ulusumuz’a yapilan bir çagridir, gidise meydan okumadir, ulusal bir özlemin disavurumudur, insani insan olarak yükselten onurlu bir konumun gerçeklestirilmek istenmesinin yalniz ulus olarak degil ayni zamanda en kisisel bir sekilde anlatimidir. Daha güzel bir gelecegin yolunun bu sözün gerceklestirilmesinden gectigi inancinin ve özleminin dile getirilmesidir.
***********
Bağımsızlık ve özgürlük gerçeğini, ulusal yapının kurumlaşmasını, ulusal gücün geçerliğini kanıtlayan ulusal egemenlik, ulusal onurun da simgesidir.
 

VE BÜYÜK ÖNDERİMİZ’İN her biri altın öğüt değerinde
mükemmel sözleri ;

Türk Milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur bu devletin dayandığı esaslar “Tam Bağımsızlık” ve “Kayıtsız Şartsız Milli Egemenlik”ten ibarettir. Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Milli Egemenliktir. Milletin Kayıtsız Şartsız Egemenliğidir…

*********
Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.

********
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

**********
Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler, başka milletlere yem olurlar.

************
Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

********
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.

******
Bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik doğanın rüzgarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı; Onların oğlu oldu. Bir gün o doğa çocuğu, Doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu… Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.

**********
Egemenlik verilmez, alınır.

********
Bu millete çok şey öğretebildim ama onlara uşak olmayı bir türlü
öğretemedim.

*********

“Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk’ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! .. Bu belli. Fakat zekânı unut! .. Daima çalışkan ol…”

Çocuklarımızı artık, düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimi düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmalıyız…

Mustafa Kemal Atatürk

**********
Bu vesile ile bizlere bu kutsal vatanı armağan eden BÜYÜK ÖNDERİMİZ ATATÜRK ve tüm silah arkadaşlarını,şehitlerimizi,günümüzde de bölünmemesi için şehadet mertebesini ulaşan tüm Mehmetçiklerimizi minnetle,sevgiyle,saygıyla anıyorum.
Gazilerimize Allahtan şifalar diliyorum.
Görev başındaki askerlerimize de Allah yardımcıları olsun diyorum.

***********************

Geçen yıl yaptığım bu başlığı öne yukarı çıkarıyorum.

1 yıl da ne değişti diye soralım mı ?

Neler değişmedi ki ?

Artık çocuklarımız O Klasik ”Bugün 23 Nisan Neşe doluyor İnsan” şiirini içtenlikle söyleyemeyecek durumdalar.O çocukların her gün yüreklerinden haykırarak söyledikleri ”Andımız” bir takım bölücü hainlerin ve yardakçıları entel,dantel,sorosçı liboş takımının da destekleri ile tartışılır hale gelmiş ,kaldırılsın denmeye başlanmıştır.

Bölücü hainler devleti yönetenlerin de büyük destekleri ile adeta devlete meydan okuyup, ”Kalkışma”  yapar hale gelmişlerdir.Bunların sözde milletvekilleri devletin polisine tokat,taş atıp,polisinin şapkasını kafasından alma cüretkarlığını göstermişlerdir.Diyarbakır Belediyesinin iş makinaları devletin polisinin üstüne sürülmüştür.Bu hainler şu aşağılık görüntüleri sergileme şerefsizliğini alenen,fütursuzca gerçekleştirirken devleti yönetenler sus pus olmuştur.

Bölücü hainlerin yardakçılarının meclise girmeleri işledikleri suçlardan dolayı haklı olarak YSK tarafından engellenmişken,terör ile ve bilimum entel,dantel 2.Cumhuriyetçi,sorosçu liboş takımı ve ne acıdır ki Atatürk’ün kurduğu partiyi dönüştüren Y-CHP’liler tarafından destekleri ile engeller aşılmıştır.TC Mahkemeleri de bunlara alet olmuştur.” O.Karı”nın aldığı ceza 6 Ay’a indirilerek ve 1,5 yıl ertelenerek seçilme engeli kaldırılmıştır.

9 yıldır ülkeyi yönetenlerin uyguladıkları politikalarla Atatürk Cumhuriyeti yıkılmak istenmektedir.Gene bunların seçimden sonra yapacakları yeni anayasada açıkca dillendirdikleri gibi  değiştirelemez ilk 3 madde değiştirilip ,kürtçülerin istekleri yerine getirilip ”Türk-Kürt Federe Devleti” adımı atılmak istenecektir.Bunlar her yerde yazılan,çizilen bilinen gerçeklerdir.Ancak Cumhuriyet mitinglerinde meydanları dolduran milyonlarca Atatürkçü,Cumhuriyetçiler ”Korku İmparatorluğu” yaratılarak sindirilmiştir.

Artık kimselerin sesi çıkmıyor.Ben bile bunları yazarken başıma bir şey gelmesinden korkuyorum.Öyle ya her muhalif sesin ve basılmamış kitabın bile suç haline getirilip Ergenokoncu diye hapise gönderildiği ama yönetenlerin terörist başı  ile müzakere yaptığını itiraf etmek zorunda kaldığı bir düzende yaşıyoruz.

İçeriden ve dışarıdan işbirlikçi hainlerle ”Atatürk Cumhuriyeti” yıkılıp yerine dönüştürülmüş  Türk-Kürt Ilımlı İslam 2.Cumhuriyeti kurulmak istenmektedir.

Dünün çocukları,bugünün gençleri hayallerini bitiren YGS Sınav skandalını masumane protesto etmek için yürüdüklerinde ”Provokatör” damgası yiyerek,karşılarına 5-10 bin yandaş genç çıkarırız diye tedhit edilmektedir.

Atatürk adını ağızlarına almaktan imtina edecek duruma gelmişlerdir.Gazi veya Mustafa Kemal demektedirler.Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine sövmek alkışlanırken,savunmak suç haline gelmiştir.Ordumuzu bile sindirdiler.

  ”Siyasal İslamcılar” ve‘Siyasal Kürtçüler”  ”Atatürk Cumhuriyeti”nin baş düşmanıdırlar.

Birileri ”Karşı Devrim” birileri de ”29.isyanımız” derdindedirler.

Şimdilerde  bunların karşısında kalan tek kale olan ”MHP” tek dertleridir.Amaçlarına ulaşmak için tek engel olarak görüyorlar MHP‘yi.Kafatasçı,ırkçı,mafya diye haksız iftira ve suçlamalarda bulundukları bu teşkilatın kurucusunun oğlunu utanmadan milletvekili yapma isteğinde buluncak kadar zavallı duruma düşmüşlerdir.

Çok uzattık.

Bunlara ”DUR” diyebilmek için önümüzde altın bir fırsat var.

 Tüm Atatürkçüler,Cumhuriyetçiler,Atatürk Miliyetçileri,Ulusalcılar,Vatanseverler

12 Haziran 2011 seçimlerinde Atatürk’e,Cumhuriyet’e,Vatan’ınıza sahip çıkın,oyunuzu ona göre kullanın lüten.

Posted in Atatürk, Devlet, Güncel, Siyaset, Tarih | Etiketler: , , , , , | Leave a Comment »

İşte Tayyip Erdoğan’ı Çıldırtan Pankart !!!

Posted by aktualite Nisan 19, 2011

(Resim : Yeniçağ Gazetesi manşetinden)

Tayyip Erdoğan’ın dünkü konuşmasındaki şu  sözleri beni şok etti.Kulaklarıma inanamadım.

”Taksim’de bin kişiyi yürütmek problem değil. Biz de kalkarız onların karşısına 10 bin tane genci koyarız. Ama biz gerilimden yana değiliz.”

İnanılır gibi değil.Bir ülkenin Başbakanı safiyane duygularla demokratik hakkını kullanan (Hani İleri Demokrasiydi ?)

lise öğrencilerini provokatörlükle suçlayıp ötekileştiriyor ve karşılarına bizde çıkarırız diyor,dışlıyor.

RTE’yi çıldırtan aslında öğrencilerin elindeki o pankart ;

”NE YGS NE LYS.TAYYİP GİRSİN STRESE”

    Bir ülkenin Başbakanı hayalleri çalınan  lise öğrencilerini farklı görüyor.Karşılarına ”Yandaş Öğrenciler” çıkaracak.

O Öğrenciler ki ellerinde hiç bir partinin bayrağı,pankartı hiç bir şey yok.Israrla hiç bir partinin güdümünde görünmemeye dikkat ediyorlar.Bazı gençlik örgütleri ve çoğunluğu da münferit ,aldatıldığını hisseden öğrencilerdi.Öğrencilerin gösterdiği bu hassasiyeti,inceliği ülkenin Başbakanı gösteremiyor.Çok acı bir şey.

12 Haziran 2011 seçimlerinde elbette o öğrencilerin ,gençlerin de söyleyecek sözleri olacak herhalde …………

Posted in Devlet, eğitim, Siyaset | Etiketler: , , , , , , , , , , , | Leave a Comment »

Makyavelist gs ”Ali Sami Yen’de kira sorunumuz yoktu, şimdi de ödemeyelim”

Posted by aktualite Mart 31, 2011

Peşkeş yapıldı,devir için hala anlaşamamışlar.

Sebep ise ”Makyavelist gs’nin hala doymaması (!).Evet doymuyorlar.Devlet kira istiyormuş,bunlar vermek istemiyorlarmış.

Spordan Sorumlu pardon bir de Trabzonspor’dan Sorumlu (!) Devlet Bakanı Faruk Özak’ın açıklamaları ;

”Galatasaray’ın stat geliri 4 kat arttı yılda 1 milyon dolar kirayı da versin artık”

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’ün Gana ve Gabon gezisinden dönerken uçakta, bu ülkelerin Karma Ekonomik Kurul (KEK) Başkanı da olan Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak’ın yanına uğradım.

– Türk Telekom Arena’nın Galatasaray’a devrinde ne sıkıntı var?
– Bir sıkıntı yok. Devir yapılacak.
– Ne zaman? Bu kadar uzamasının özel bir nedeni var mı?

– Galatasaray’ın bazı şartları yerine getirmesi gerekiyor.
– Ne tür şartlar?

– Biz Galatasaray’ın Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne (GSGM) kira ödemesini istiyoruz.
– Onlar ödemek istemiyorlar mı?

– Onlar, “Ali Sami Yen’de kira sorunumuz yoktu, şimdi de ödemeyelim” diyorlar. Ancak, diğer kulüplerden kira alıyoruz. Galatasaray da ödemeli.
– Nedir istenen kira?

– Galatasaray’ın stat geliri 3-4 kat arttı. Şimdi çıkarıp GSGM’ye yılda 1 milyon dolar ödese çok mu zorlanır.
– Başka şartınız var mı?

– İsim hakkı gelirlerinden de pay vermeleri iyi olur. Biz de o paralarla Doğu illerimize spor tesisleri götürmeye çalışıyoruz.
– Bu şartlar, stadyum açılışındaki protestolar sonrasında mı ortaya çıktı?

– Hayır… Biz öyle duygusal iş yapmayız. Baştan beri konuşuyoruz. Galatasaray yönetimindeki eski bakanımız Işın Çelebi konuyu yakından biliyor.
Stadyumu konuşurken aklına Galatasaray yönetiminin “protestocu avı”na

çıkışı geldi:
– Galatasaray, stadın açılışında bizi kimlerin protesto ettiğini bıraksın, sahaya rakı şişesi atanı bulsun. Allah korusun, ya futbolculara isabet etseydi…
Galatasaray’ın şimdiki önceliği Adnan Polat başkanlığındaki yönetimin “idari açıdan” ibra edilmemesinin yol açacağı gelişmeler ve seçim…

Bu durumda stadın devralınması işi sarkacak gibi görünüyor…

Vahap Munyar – Hürriyet.

Ne diyeyim ki ?

YORUMSUZ.

Allahınızdan bulun !!!!!

 

Posted in Futbol, Siyaset | Etiketler: , , , , , , , , , , , , | Leave a Comment »